İçindekiler
Anlaşmalı Boşanma Şartları
Anlaşmalı boşanma davası Türk Medeni Kanunu’nda belli bazı şartlara bağlanmıştır. Bunlar:
1.Evlilik birliğinin 1 yıl veya daha uzun sürmüş olması gerekir.
2.Tarafların boşanma ve boşanmaya bağlı diğer tüm hususlarda anlaşmış olmaları gerekir.
3.Taraflar anlaşma iradelerini mahkeme huzurunda açıklamalıdır.
4.Mahkeme, anlaşmalı boşanma protokolünü değerlendirerek bir karar verir.
1.Evlilik birliğinin 1 yıl veya daha uzun sürmüş olması gerekir.
Kanun koyucu, tarafların anlaşmalı boşanma davası açabilmesi için evlilik birliğinin en az 1 yıl sürmüş olmasını aramaktadır. Bu süre eşlerin evlenmeden önce birlikte yaşadıkları süreyi kapsamaz. Bu 1 yıllık süre resmi nikahın yapıldığı tarihten itibaren işlemeye başlar.
Ancak eşler 1 yıl dolmadan anlaşmalı boşanma davası açamıyor ise de çekişmeli boşanma davası açarak boşanmaları mümkündür. Çekişmeli boşanma davasının uzun sürdüğünden şayet eşlerin anlaşmalı boşanma davası ile boşanmaları mümkün ise 1 yıllık sürenin dolmasını beklemeleri daha iyi olacaktır. Ancak 1 yıl dolsa da anlaşmalı boşanmak mümkün olmayacaksa çekişmeli boşanma davası açarak süreç başlatılabilir.
2.Tarafların boşanma ve boşanmaya bağlı diğer tüm hususlarda anlaşmış olmaları gerekir.
Eşler dava açılmadan önce bir araya gelerek boşanma, nafaka, velayet ve diğer hususlar konusunda anlaşmalılardır. Anlaştıkları hususları birlikte açacakları bir davaya yazılı olarak sunmaları gerekir. Yazılı olarak sunulması gerekliliği hususu yasal düzenlemelerde belirtilmemiş ise de, uygulamada anlaşmalı boşanma davasının açılması için eşlerin imzasını taşıyan bir “Anlaşmalı Boşanma Protokolü” ya da “Anlaşmalı Boşanma Sözleşmesi” nin varlığını aramaktadır.
Eşler mal paylaşımı konusunda anlaşamaz ise bu durum anlaşmalı boşanma davasının açılmasına engel değildir. Boşanma davası sonrası mal paylaşımı davası açılarak uyuşmazlık giderilebilir. Ancak bir taraf anlaşmalı boşanma protokolü görüşmelerinde edinilmiş mallara katılma rejiminden doğan haklarından feragat ediyorsa bunu ayrıca ve açıkça anlaşmalı boşanma protokolünde belirtmek gerekir.
Dava çekişmeli boşanma davası olarak açılmışsa, dava sürecinde tarafların anlaşması durumunda davanın anlaşmalı boşanma davasına dönüşmesi mümkündür. Kanun koyucu, tarafların iradelerine her zaman öncelik verir, tarafların anlaşamamaları durumunda mahkeme tarafından hakkaniyete göre karar verilir. Boşanma davası nasıl açılır? konusuyla ilgili detaylı bilgi almak için ziyaret edebilirsiniz.
3.Taraflar anlaşma iradelerini mahkeme huzurunda açıklamalıdır.
Taraflar dava açarken her ne kadar yazılı olarak anlaştıkları hususları mahkemeye sunmuş iseler de, mahkeme protokolün baskı altında imzalanıp imzalanmadığını değerlendirmek için tarafların iradelerini açıklamalarını isterler. Bu nedenle dava açıldıktan sonra verilen duruşma gününde tarafların mahkeme huzurunda hazır olmaları önemlidir. Taraflar avukat aracılığı ile temsil ediliyor olsalar dahi, anlaşmalı boşanma davalarında tarafların bizzat hazır olması gerekir. Çekişmeli boşanma davasında böyle bir zorunluluk yoktur.
Uygulamada genellikle taraflar “Protokolde ki imza bana aittir. Protokol de anlaştığımız hususlar üzerinden boşanmamıza karar verilmesini talep ediyorum” şeklinde beyanda bulunur. Ancak taraflardan biri “Protokolde ki imza bana aittir, fakat vazgeçiyorum, boşanmak istiyorum ama tazminat ödemek istemiyorum” veya “nafakanın arttırılmasını istiyorum” veya “velayetin bana verilmesini istiyorum” şeklinde protokolde ki anlaşılan hususlarda bir irade değişikliği olur ise anlaşmalı boşanma davası çekişmeli boşanma davasına dönüşecektir.
4.Mahkeme, anlaşmalı boşanma protokolünü değerlendirerek bir karar verir.
Anlaşmalı boşanma davasında her ne kadar tarafların anlaştıkları hususlar üzerinden hüküm tesis edilse de, mahkemece protokol değerlendirilerek protokol üzerinde değişikliğe gidilebilir. Nafaka, tazminat hususlarında uygulamada mahkemenin müdahalesi rastladığımız bir şey değildir. Ancak velayet hususunda çocuğun üstün menfaati nazara alınarak değişikliğe gidilebilir.
Örneğin; anlaşmalı boşanma protokolünde “müşterek çocuğun velayetinin anneye verilmesine, baba ile de her hafta Cuma günü saat 17.00 den Pazar günü saat 17.00’e kadar kişisel ilişki kurulması konusunda taraflar anlaşmıştır” şeklinde bir madde olsun. Mahkeme çocuğun yaşı, eğitim durumu vb. tüm etkenleri dikkate alarak “her ayın 1. Ve 3. Cuma gününden Pazar gününe ” şeklinde değişikliğe gidebilir. Burada mahkeme çocuğun yaşam düzenini, eğitim hayatını düşünerek çocuğun üstün yararına göre bir karar verir.
Anlaşmalı Boşanma Davasında Yetkili Ve Görevli Mahkeme
Anlaşmalı boşanma davalarında görevli mahkeme aile mahkemeleridir. Aile mahkemesinin bulunmadığı adliyeler de asliye hukuk mahkemesi görevlidir.
Anlaşmalı boşanma davası tarafların belirledikleri herhangi bir yerde açılabilir. Ancak kural olarak son 6 aydır birlikte yaşadıkların evin bağlı olduğu yargı çevresinde açılır.
Anlaşmalı Boşanmada Kadının Hakları
Medeni Kanun cinsiyet ayrımı yapmaksızın kadın-erkek olarak eşit haklar düzenler. Ancak 6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun’da kadının korunması için düzenlemeler yapılmıştır. Bu yasal düzenleme kapsamında bir yargılama yapılmadan yani deliller değerlendirilmeden, araştırılmadan kadının iddiasının doğru olduğu kabul edilerek kadın hakkında koruma ve uzaklaştırma kararı verilebilir. Ancak erkeklerde bu kanun kapsamında koruma ve uzaklaştırma tedbiri talebinde bulunabilir.